9 AB ülkesinden bazı sözleşmelerin gözden geçirilmesine yönelik mektup girişimi

İtalya ve Danimarka, AB Göç ve İnsan Hakları Sözleşmeleri Üzerinde Siyasi Tartışma Başlattı

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İtalya ve Danimarka’nın başını çektiği 9 Avrupa Birliği (AB) ülkesi olarak, göç ve insan hakları bağlamında bazı sözleşmeler üzerine siyasi bir tartışma başlatmak istediklerini söyledi.

Meloni, Danimarkalı mevkidaşı Mette Frederiksen ile Roma’daki başbakanlık sarayı Chigi’de Rusya-Ukrayna Savaşı, düzensiz göç ve AB’deki göç ve insan hakları sözleşmelerinin gözden geçirilmesi talebi gibi konuları görüştü.

İki lider, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Ev sahibi Başbakan Meloni, Ukrayna savaşıyla ilgili gelişmelerde bilgilerini güncellediklerini ve Kiev için adil ve kalıcı bir barışa ulaşma taahhütlerini konuk Başbakan’la yinelediklerini belirterek “Ukrayna hükümetine özellikle bu haftalarda ateşkes talebine derhal uyarak barışı sağlama konusundaki samimi iradesini açıkça gösterdiği için teşekkür etmek gerek. Diğer yandan şu anda Rus tarafından ileriye dönük herhangi bir somut adım görmedik ve bunun hatırlanmaya değer olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Bunun dışında AB’nin dış sınırlarının korunması, kitlesel yasa dışı göçle mücadele gibi konuları da ele aldıklarını söyleyen Meloni, AB içindeki göç paktı, geri göndermelere ilişkin düzenlemeleri düşündüklerini ve buna katkı sağlamak istediklerini kaydetti.

Meloni, “İtalya ve Danimarka, bazı Avrupa sözleşmeleri üzerine siyasi bir tartışma başlatmak ve bu sözleşmelerin, kaleme alınmalarından onlarca yıl sonra, günümüzün büyük meseleleriyle özellikle de göç olgusu konusuyla başa çıkma kapasitesini değerlendirmek istiyor. Hedef, sözleşmeleri zayıflatmak değil, amaç onları, yaşadığımız zamana yanıt verebilecek hale getirmektir.” ifadelerini kullandı.

Frederiksen’in açıklamaları

Danimarka Başbakanı Frederiksen de Ukrayna-Rusya Savaşı’na ilişkin Meloni’nin söylediklerine katıldığını belirterek “Şimdi Rusya’nın gerçekten barış isteyip istemediğini ve koşulsuz 30 günlük bir ateşkese ihtiyacımız olup olmadığını anlamamız gerekiyor. Rusya bir adım öne çıkmalı.” dedi.

Göç konusunu da ele aldıklarını aktaran Frederiksen, “Birlikte Avrupa’nın alabileceği insan sayısının sınırlı olduğunu açıkça söyledik. Elbette hiç kimse sebepsiz yere kendi ülkesini terk etmez. Mültecilere her zaman yardım edilmesi ve korunması gerektiği konusunda hemfikiriz ancak aynı zamanda dünyada sığınmayla ilgili mevcut sistem çalışmıyor ve kararlar almalıyız. Birçok insan Avrupa’ya ulaşmak için çok tehlikeli bir yolculukla hayatlarını riske atıyor ama aynı zamanda halkımız bedelini ödüyor çünkü kontrolsüz göçün toplumlarımız üzerindeki sonuçlarının ne olduğunu görüyoruz. Bu yüzden bu durumu değiştirmeliyiz. Yeni çözümlere ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu noktada 9 AB ülkesi olarak yazdıkları mektuba işaret eden Frederiksen, şunları söyledi:

“Vatandaşlarımızı, toplumlarımızda davranmamız gerektiği gibi davranmayan diğer ülkelerden gelen insanlardan koruyabilmemiz gerekiyor. Ülkelerimizde, kimin ülkelerimizde kalabileceğine karar vermek için manevra alanımız olduğundan emin olmalıyız. Bu nedenle mevkidaşlarımızla bu mektubu yazdık. Bu sözleşmeler hakkında yeni ve dürüst bir sohbet için sabırsızlanıyoruz. Bu yolda ilerlemeye devam etmeye hazırım. Çok fazla zamanımız yok.”

9 AB ülkesinden ortak mektup

Meloni’nin basın toplantısında kamuoyuna açıkladığı mektup, toplantının ardından İtalya Başbakanlığınca paylaşıldı.

Şu ana kadar İtalya ve Danimarka’nın dışında Avusturya, Belçika, Çekya, Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya’nın imzaladığı mektupta, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin mevcut yorumlarının, bugünün düzensiz göç ve güvenlik sorunlarına yanıt vermede yetersiz kaldığı savunuldu.

Mektupta şu ifadeler yer aldı:

“Liderler olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yorumunu nasıl geliştirdiğine bakmamız gerektiğine de inanıyoruz. Mahkemenin bazı durumlarda Sözleşme’nin kapsamını aşırı genişlettiğini ve bu durumun, korunması gereken menfaatler arasındaki dengeyi değiştirdiğini düşünüyoruz. Mahkeme kararlarının bazı durumlarda demokrasilerimizde siyasi karar alma yetimizi sınırladığını ve liderler olarak toplumlarımızı koruma yetimizi olumsuz etkilediğini görüyoruz.

Bu nedenle biz bu mektubu imzalayan liderler olarak şunları savunuyoruz: Suç işleyen yabancıların sınır dışı edilmesi konusunda ulusal düzeyde daha fazla yetkiye sahip olmalıyız. Özellikle şiddet suçu ya da uyuşturucu suçları gibi ciddi vakalarda bu önemlidir. Sınır dışı edilemeyen suçluların takibini sağlamak için yetkililere daha fazla hareket alanı tanınmalıdır. Düşmanca davranan devletlere karşı etkili adımlar atabilmeliyiz. Özellikle göçmenleri sınırlarımızda siyasi araç olarak kullanan ülkelere karşı.” (AA)

Related Posts

Trump’tan İran’a nükleer anlaşma teklifi: Umman tarafından teslim edildi

ABD Başkanı Donald Trump’ın yaklaşık iki hafta önce sözünü ettiği nükleer anlaşma teklifinin bugün Umman tarafından İran’a teslim edildi. Konuya ilişkin İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, yaptığı açıklamada “İran halkının ilkeleri, ulusal çıkarları ve hakları doğrultusunda uygun şekilde yanıtlanacak bir ABD teklifinin unsurlarını sundu” dedi.

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Nerede duracaksın, sırayla 16 milyon İstanbulluyu hapse mi atacaksın?

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Nerede duracaksın, sırayla 16 milyon İstanbulluyu hapse mi atacaksın?

Kuru temizleme tesisinde mumyalanmış bebek cesedi bulundu

ABD’nin Louisiana eyaletine bağlı Shreveport kentindeki bir kuru temizleme tesisinde çalışanlar, Dallas’tan gelen çamaşır sevkiyatında mumyalanmış bir bebek cesedi buldu. Olay, polis ve adli makamlar tarafından çok yönlü olarak soruşturuluyor.

Sezai Temelli’den infaz paketi için ilk değerlendirme: ‘Dağ fare bile doğuramadı, buna tek kelimeyle ‘olmadı’ diyoruz’

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, AKP’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu İnfaz paketinde yer alan düzenlemeleri değerlendirerek “Meşhur bir söz vardır ya, ‘Dağ fare doğurdu’. Bu sefer dağ fare bile doğuramadı. Paket toplumun beklentilerine ya da diğer konulardaki gelişmelere uygun bir şekilde karşımıza gelmedi maalesef. Anlatılan şeylerin hiçbiri şu anki acil olarak beklentileri karşılayacak nitelikte değil, olmadı. Bu kadar üzerine konuşulan bir paket sonuçta böyle geliyorsa karşınıza, buna tek kelimeyle ‘olmadı’ diyoruz” dedi.

İran’da 5.1 büyüklüğünde deprem

İran’ın güneydoğusundaki Kirman eyaletinde 5.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İran Ulusal Sismoloji Merkezinin verilerine göre, merkez üssü Ciroft ilçesinin Boluk kasabası olan 5.1 büyüklüğündeki sarsıntı, yerel saatle 01.00’de kaydedildi …

Patatesin rekoltesi düştü, sofralara pahalıya gelecek

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, bölgede 70 bin dekar alanda yetiştirilen patates için bu yıl dekar başına beklenen 3-3,5 ton rekoltenin, zirai don zararından kaynaklı 2 tona düştüğünü belirterek, “Biz çiftçiler olarak tarımsal üretimin sürekliliği için destekleme istiyoruz. Bunun için de yalnızca mazot ve gübredeki ÖTV ve KDV’nin kaldırılmasını istiyoruz” dedi.