Tehlike çanları çalıyor: Türkiye Avrupa birincisi oldu

“`html

Obezite: Sağlığımız İçin Ciddi Bir Tehdit

Prof. Dr. M. Emel Alphan, obezitenin uzun süreli pozitif enerji dengesizliğinin bir sonucu olarak vücutta aşırı yağ birikimi ve yağ depolanmasıyla ortaya çıkan kronik bir sağlık sorunu olduğunu ifade etti.

Obezite, Sadece Estetik Değil!

Obeziteye estetik bir sorun olarak bakmanın eksik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alphan, “Obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon ve belirli kanser türleri için kritik bir risk faktörüdür. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, Avrupa’daki yetişkinlerde hipertansiyon durumlarının %55’i, kalp hastalıklarının %35’i ve Tip 2 diyabet vakalarının %80’i obezite kaynaklıdır. Bunlar her yıl 1 milyondan fazla ölümle sonuçlanmaktadır,” şeklinde konuştu.

Beden Kütle İndeksi (BKİ) ve Hastalık Riski

Obezite ile fazla kilolu olmanın ayırt edici olduğunu belirten Prof. Dr. Alphan, “Beden Kütle İndeksi (BKİ) hesaplaması, kişinin vücut ağırlığını (kg) boyunun karesine (m²) bölerek elde edilen bir değerdir. Bu değerlere göre hafif kilolu (BKİ: 25-30 kg/m²) olan bireylerde hastalık riski artmaktadır, BKİ 35 kg/m²’nin üzerindeyse bu risk önemli ölçüde yüksekliktir,” uyarısında bulundu.

Obezite Risklerinin Artışı

Yağlanma ve BKİ İlişkisi

Prof. Dr. Alphan, BKİ’nin yüksek olmasının her zaman obeziteyi göstermediğini dile getirerek, “BKİ yüksek olan bir kişi, eğer düzenli spor yapıyorsa ve kas hacmi fazlaysa obez kategorisine giremeyebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, obezitenin vücuttaki yağlanmada meydana gelen artış olduğudur,” açıklamasında bulundu.

Bel Çevresi Ölçümünün Önemi

Bel çevresi ölçümünün hastalık riskinin belirlenmesinde önemli bir gösterge olduğunu belirten Prof. Dr. Alphan, “Sağlıklı bir bel çevresi ölçümünün kadınlarda 88 cm, erkeklerde ise 102 cm altında olması gerekiyor,” ifadelerinde bulundu.

Obezite Oranlarında Avrupa’da Birinciyiz

Prof. Dr. Alphan, Türkiye’nin obezite oranı açısından dünya genelinde 17. ve Avrupa’da birinci sırada yer aldığını belirtti. “2024 yılında Türkiye’deki 15 yaş ve üzeri bireylerin %32,1’i obez, %34,6’sı ise fazla kilolu. Bu rakam toplamda %66,7’ye ulaşıyor. Ülkede diyabet, koroner kalp hastalığı, felç ve kanser gibi obezite kaynaklı hastalıklardan 2,4 milyon kişi etkilenmektedir,” dedi.

Yükselen Obezite Oranı

Kilo Alma Nedenlerimize Göz Atalım

Toplumun geçmiş nesillere göre daha kilolu olmasının nedenlerini ele alan Prof. Dr. M. Emel Alphan, yaşam tarzındaki değişikliklerin sebep olduğunu vurguladı. “Obezite, aşırı kalori alımı, düşük enerji harcaması, genetik ve çevre etkileşimlerinin sonucunda gelişen bir hastalıktır. Sedanter yaşam yanlış beslenme ile obeziteyi destekleyen bir zemin oluşturuyor,” diye belirtti.

Yeme Alışkanlıkları Obeziteye Yol Açıyor

Prof. Dr. Alphan, aşırı yağlı ve yüksek kalorili yiyeceklerin hızla artan tüketimi, dışarıda yemek yeme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve aşırı büyük porsiyonların obeziteye sebep olduğunu vurguladı. “Ayrıca, yanlış diyet uygulamaları ve hareketsizlik, obezite riskini artırmaktadır,” dedi.

Yanlış Beslenme Alışkanlıkları

Obezitenin Nedenlerinin Belirlenmesi Gerekiyor

Obezitenin yalnızca fazla yeme ve az hareketle açıklanamayacağını vurgulayan Prof. Dr. M. Emel Alphan, genetik faktörler, hormonal değişiklikler, çevresel etkiler ve hatta psikolojik faktörlerin de etkili olduğunu belirtti. “Obeziteye neden olabilecek altta yatan faktörleri tespit etmek ve buna uygun tedavi yöntemlerini uygulamak önemlidir,” dedi.

Toplum Bilinçlenmeli

Obezitenin önlenmesinde bireysel ve toplumsal bilinçlenmenin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Alphan, “Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlıklarının geliştirilmesi için toplum temelinde eğitilmeli ve farkındalık artırılmalıdır. Ancak bu şekilde obezite ile mücadelede başarılı olunur,” ifadelerine yer verdi.

Toplumsal Bilinçlendirme

Sağlıklı Beslenme ve Yaşam Tarzı Değişikliği Şart

Obezitenin birincil tedavi yönteminin sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktiviteden geçtiğini belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Dengeli bir beslenme, tam tahıllar, az yağlı süt ürünleri, yağsız protein kaynakları ve bol sebze meyve ile desteklenmelidir,” şeklinde konuştu.

Popüler Diyetler Risk Taşıyor

Son olarak, popüler diyetlerle ilgili uyarılarda bulunan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Kısa vadede kilo kaybı yaşansa da bu diyetlerin uzun vadede sağlığa zarar verme potansiyeli bulunmaktadır. Özellikle kan grubu diyetleri ve ketojenik diyet gibi kısıtlayıcı diyetler dikkatli uygulanmalıdır,” sözleriyle uyarısını sonlandırdı.

“`

Related Posts

Kemik sağlığında sessiz üçlü: Kalsiyum, D Vitamini, K2

Süt içmek yetmez. Kalsiyum, D vitamini ve K2 vitamini birlikte çalışmadan kemikler güçlenemez. Eksik ya da fazla dozlar ters etki yaratabilir. Yalnızca kalsiyum alıp D vitamini eksik bırakılırsa, kemik yerine damarlara kireç oturur. K2 vitamini olmadan bu kireçlenme hızlanabilir.

Her gün acı yiyenler dikkat: Bilimsel olarak kanıtlandı

Acı yiyeceklerin kilo verme üzerindeki potansiyel etkisi, uzmanların ve araştırmacıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nden doktora sonrası araştırmacı Dr. Paige Cunningham’ın Verywell Health’e yaptığı açıklamaya göre, yiyeceklere lezzetini bozmayacak ancak acılık katacak kadar acı biber eklemek, daha az yemek yemenize yol açabilir.

Gençlik masalları ve gerçekler: Hangisi sizi yaşlandırıyor?

Uzun yaşamın sırrı genlerde mi saklı, alışkanlıklarda mı? Kolajen, detoks, antioksidanlar Bilim ne diyor, pazarlama ne satıyor? Geroprotektif moleküllerden genetik testlere, anti-aging kürlerinden biyolojik yaş hesaplarına kadar tüm gençlik vaatlerini bilimsel süzgeçten geçirdik.

Ülkeler alarma geçti! 10 kişiden 9’una bulaşıyor

Ülkeleri alarma geçiren virüs 1990’dan bu yana ilk kez bu kadar artış gösterdi. Tedbir alınmasa rağmen 10 kişiden 9’una bulaşabilir.

YKS Adaylarına Stres Uyarısı

YKS adaylarının heyecanı sınav yaklaştıkça artarken, uzmanlar adaylara stres uyarısında bulundu. Sınav Stresi Görme Problemine Neden Oluyor!

demans

Her demans geri döndürülemez değildir. B12 eksikliği, tiroit hastalıkları, depresyon… Bazı nedenler düzeltildiğinde zihin yeniden açılabilir. Zona aşısı yaptıranlarda demans riski % 20’ye kadar azalıyor. En iyi koruma mı? Egzersiz, sosyallik, kitap, sebze, denge.