■ İPEK ÖZBEY
Ponzi Mine saadet zincirini ilk olarak askeriyeden atılan eşinin görev yaptığı Kars’taki bir kışlada kuruyor. Sonra eşinin Erzincan’a tayini çıkıyor ve ponzi Mine burada da dolandırıcılık sistemini işletiyor. İstanbul’a geldiğindeyse artık oyunu daha büyük oynuyor.
Şikâyetler sonrası dolandırıcılık iddiasıyla tutuklanıyor ancak pandemi zamanında cezaevinden izinli olarak çıkıyor.
Sonra da izini kaybettiriyor.
Adeta bir suç romanı Ponzi Mine’nin hikâyesi.
Bazen kendini avukat Maria olarak tanıtıp boşanma davası alıyor, bazen bir Yahudi iş kadını… Herkese devlet erkânıyla çok yakın olduğunu, kimliğini gizli tuttuğunu, kendisinin çok önemli işler yaptığını söylüyor.
DOLANDIRIP, BORÇLU ÇIKARDI
Mağdurlardan biri ifadesinde şöyle diyor: “Kendisine milletvekilliği teklif edildiğini fakat bu görevleri uygun bulmadığını, bu nedenle kabul etmediğini, bakanlar ve bazı cemaat liderleriyle çok yakın iletişimde olduğunu söyledi. Birçok avukatlık ofisini yönetiyormuş. Adliyeye ancak hâkim ve savcılarla çay içmek için gidiyormuş, istihbarattan kendisine bilgi geliyormuş.”
Çok güçlü imaj çizen, sürekli görüştüğü kişilere pahalı hediyeler alan, lüks restoranlarda yer ayırtan, hesabını ödeyen Ponzi Mine böylelikle birçok kişiyi ağına düşürüyor. İddiaya göre müştekileri sürekli para vermeye ikna ediyor, kredi çektiriyor, senet imzalatıyor. Dolandırıldıkları yetmiyor gibi bir de üstüne icraya veriliyorlar ve o senetler borç hanelerine yazılıyor. Elimizdeki bilgilere göre 72 kişiye Türkiye’nin çeşitli illerinde icra davası açıyor.
ERZAN GİBİ NOT ALIYOR
Eski sevgilisi Aykut Sağlam, ifadesinde sistemin nasıl işlediğini anlatıyor: “Mine, tanıdığı veya tanımadığı referansla gelen kişilerden para topluyordu. Bu paralar çok yüksek miktarları buluyordu. Karşılığında kar vadediyordu. Bu anlaşmalar sözlü oluyordu, yalnızca küçük bir kâğıda notlar alıp para aldığı kişiye gönderiyordu. Sonraki süreçte Mine bazı geri ödemeleri yapmamaya başladı. Zira genellikle birinden aldığı parayı diğerine verdiği için bir yerde sıkıntı yaşamaya başladı.”
NE KADAR TANIDIK DEĞİL Mİ?
Geçen haftalarda saadet zinciriyle gündeme gelen Seçil Erzan’ın hikâyesine ne kadar da benziyor.
Aslında 1903’ten bu yana cebinde iki doları olan fakir İtalyan göçmeninin bir şema icat edip, Bostonluları sadece sekiz ayda 15 milyon dolardan fazla dolandırıyor. Onun foyası çabuk ortaya çıkıyor ama Charles Ponzi, adını bir dolandırıcılık sistemine veriyor ve dünyanın her yerinde sistem hala aynı işliyor.
Son gelişme de dün yaşandı. Mine Mumcu ile 2011-2012 yıllarında Kars’tayken mağdur ettiği ileri sürülen emekli albayın davası Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mine Mumcu, duruşmaya katılmadı. Mumcu hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar verildi. Duruşma 22 Şubat’a ertelendi.