İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde düzenlenen “Marmara Depremi ve Sanayide Deprem Etkisi” konulu panelde konuştu. Görür, “1912 ve 1999 yıllarında Marmara Denizi’nin iki tarafında da deprem olmuş. İkisinin ortasında 1766 yılından beri deprem yok. O aradaki deprem boşluğu muhakkak dolacak. Bunun başka bir yolu yok. Doğuda ve batıda deprem olursa, ikisinin arası muhakkak kırılmak zorundadır. Bu bölgenin periyodu doldu. Bu işin şakası yok” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Görür, Gebze Ticaret Odası ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından Osman Hamdi Bey Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panelde, olası bir Marmara depreminde, bölgede üretim yapan sanayi kuruluşlarının etkileneceğini belirtti.
Görür, Marmara Bölgesi’nin Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 60’ına yakınını karşıladığını aktararak, bu bölgedeki olası bir afette, Türkiye ekonomisinin yaşayacağı zorluklara değindi.
Deprem konusunda Gebze’nin, özel olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Görür, “İstanbul’un depremde çökmesi durumunda, İstanbul’un daha hızlı ayağa kalkması için Gebze’nin çökmemesi lazım, yani sanayinin çökmemesi” dedi.
“Kumburgaz kolu kırılırsa minimum 7,2 büyüklüğünde deprem üretir”
AA’nın aktardığına göre Görür, Kuzey Anadolu Fayı’nın, Marmara Denizi’ndeki yapısından bahsederek, “Marmara Denizi’nde Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu var. 3 kollu bir fay, bu fay kilitli bir fay. ‘Kilitli bir fay’ demek enerji biriktiriyor. Bu kol günün birinde kırılacak. Kırıldığı takdirde, en fazla 7 büyüklüğüne varabilir. Eğer kolun 45 kilometrelik uzunluğunun tamamı kilitli olup, kırılırsa 6 ve üzeri deprem olur. İkinci kol ise Yeşilköy açıklarından, orta Marmara, Silivri açıklarına kadar. Bu kola ‘Kumburgaz kolu’ diyoruz. Yaklaşık 70 kilometre uzunluğundadır. Bu kırıldığı takdirde, minimum 7,2 büyüklüğünde deprem üretir” değerlendirmesinde bulundu.
“Marmara Denizi’nin ortasında oluşan deprem boşluğu muhakkak kırılacak”
Görür, Silivri açıklarından başlayan ve Tekirdağ’a giden fay kolunun ise 1912 yılında Şarköy depreminde kırıldığına işaret ederek, “Enerji biriktirdiğini düşünüyoruz. Kırılıp da ayrı bir deprem oluşturmayacağını düşünüyoruz. Kırıldığı zaman bu kol da 7,2’lere varan deprem üretebilir” dedi.
Marmara bölgesinde beklenen depremin, birçok farklı senaryoyla gerçekleşebileceğine değinen Görür, “Biz depremin, Kumburgaz kolu üzerinde başlayacağını düşünüyoruz. Daha sonra başka bölgeleri kıracağını veya 6 Şubat’ta güneyde olan depremdeki gibi fayın diğer kollarının da kırılacağını. Güney bölgesinde 2 fay birbirini tetiklemek suretiyle kırıldı. Bu da peş peşe kırılabilir. O zaman depremin büyüklüğünün 7,5’e kadar çıkabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Görür, Marmara Denizi’nin ortasında oluşan deprem boşluğunun muhakkak kırılacağını ve depreme neden olacağını vurgulayarak, “1912 ve 1999 yıllarında Marmara Denizi’nin iki tarafında da deprem olmuş. İkisinin ortasında 1766 yılından beri deprem yok. O aradaki deprem boşluğu muhakkak dolacak. Bunun başka bir yolu yok. Doğuda ve batıda deprem olursa, ikisinin arası muhakkak kırılmak zorundadır. Bu bölgenin periyodu doldu. Bu işin şakası yok” şeklinde konuştu.
Programa, Gebze Ticaret Odası Başkanı Abdurrahman Aslantaş, Gebze Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Çelik, Çayırova Belediye Başkan Yardımcısı Salih Palas, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Ahmet Kadı, siyasi parti ve sanayi kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.